İTKİB Hedef Dergisi
Öncelikle sektörün önemli markalarından biri olan Yünsa’nın 2021 yılını nasıl geçirdiğini öğrenmek isteriz. İhracatta 2022 yılı hedeflerinizi bizimle paylaşır mısınız?
2021 boyunca doğru zamanda, doğru yatırımlarda bulunduk. Stoklarımızı, maliyetlerimizi ve finansman süreçlerini iyi yönettik. Bu da verimliliği beraberinde getirdi.
Tüketicinin satın alma alışkanlıklarında oluşan değişimler sonrası koleksiyonlarımızı yeniden tasarladık. Moda trendlerine uygun renk, desen ve örgülerimizle hazırladığımız çok çeşitli harman karışımları ve tuşe özellikleri ile Yünsa’nın yenilenen yüzünü müşterilerimizin beğenisine sunduk ve olumlu geri dönüşler aldık. Yılın ikinci yarısında talepte artış yaşanacağını öngörüyorduk, dolayısıyla yün elyaflar, boya ve kimya hammaddelerinde mümkün olduğunca stoklu gittik ve stoklu çalışmanın faydasını gördük.
Üretiminin yaklaşık üçte ikisini ihraç eden bir marka olarak, bugün itibarıyla dünyadaki beş büyük üst segment yünlü kumaş üreticisinden biriyiz. Tamamen yerli bir marka olarak ürünlerimizi 50’den fazla ülkeye ihraç ediyor, dünya modasında söz sahibi 400’ü aşkın modacı ve firmaya ulaştırıyoruz. 2022 yılı için büyüme hedefimiz artan bir ivme ile devam edecek. Geçtiğimiz yıl tedarik sıkıntısı sebebiyle Çin’den Türkiye’ye kayan talepleri, müşterilerimize sunduğumuz hızlı, güvenilir hizmet ve %99,6 kalite oranımız sayesinde kalıcı hale getirmeyi hedefliyoruz. Yünlü kumaş sektöründe İtalyan marka hakimiyetini kırarak, premium müşteri segmentimizi daha da genişletmek istiyoruz. Ayrıca kumaşın yanında hazır giyim sektöründe de büyümek önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor.
Pandemi dönemi tekstil ve hazır giyim sektöründe sürdürülebilirliği gündeme getirdi. Tekstil ve hazır giyim markalarının sürdürülebilir kumaşlara olan ilgisinin artması Yünsa’ya nasıl yansıdı? Bu noktada ne gibi yatırımlar ve çalışmalar yapıyor, hangi global markalar ile iş birliği yapıyorsunuz?
Sürdürülebilirlik tüm sektörlerde olduğu gibi tekstil sektöründe de en önemli gündem maddelerinden biri ve öyle olmaya da devam edecek. Günümüzde uzak doğu pazarı dışında tüm pazarlarda sürdürülebilirlik ana pazar trendleri içerisinde yer alıyor. 2030 yılına kadar tüm malzemelerde 100% sürdürülebilirlik hedefi belirleyen müşterilerimiz var. Diğer müşterilerimizin de birkaç yıl içerisinde bu yoldan ilerleyerek sürdürülebilir kumaş taleplerinde artış yaşanmasını öngörüyoruz.
Yünsa olarak doğayı koruyan üretim anlayışımız doğrultusunda, koleksiyonlarımızda daha az doğal kaynak tüketilerek ve geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen ürünler sunmaya önem veriyoruz. Global Recycled Standard (GRS), Recycled Claim Standard (RCS) ve Responsible Wool Standard (RWS) sertifikalarına sahip bir firma olarak, çevre dostu yöntemlerle, sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen ham madde kullanımına öncelik veriyoruz. İlke edindiğimiz döngüsel ekonomi modeli gereğince, atıkları geri dönüştürmeyi ve doğal kaynak kullanımını azaltmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda ABD merkezli geri dönüşüm firması Unifi iş birliğinde, atık pet şişelerin geri dönüştürülmesiyle üretilen özel Repreve elyaf karışımlı kumaşlar üretiyoruz. Bugüne kadar koleksiyonlarımızda 147 bin kilogramdan fazla Repreve elyaf kullanarak yaklaşık 8,7 milyon pet şişeyi kumaşa dönüştürdük. Böylece toplamda 2 milyon 283 bin 530 kilovat saat enerji ve 746 bin 243 litre su tasarrufu sağladık.
Yünsa’nın sürdürülebilirlik politikası, ekonomik açıdan performansına nasıl yansıyor?
Sürdürülebilirlik dünyanın gündeminde yer alan en önemli konular arasında başı çekiyor. Çevre konusunda farkındalık arttıkça talep de bu yöne doğru genişliyor ve yeşil standardı yüksek şirketlerin çevreci ürünleri daha çok tercih ediliyor. Başta Avrupa olmak üzere çeşitli pazarlarımızda birçok müşterimizden çevre dostu yöntemlerle üretilmiş, sürdürülebilir kumaş talepleri alıyoruz. Sürdürülebilirlik, önümüzdeki yılların değişmez konusu olmaya devam ederken, bizim de iş planlarımız arasında en tepede yer alacak.
AR-GE ve inovasyona da önemli yatırımlar yapan bir marka olduğunuzu biliyoruz. Bu alandaki çalışmalarınız sürdürülebilir ürün alternatifleri geliştirmenize nasıl bir katkı sağlıyor?
Mevcut üretim yetkinliklerimizi kullanarak ilgilenebileceğimiz yan alanlar 2010 yılından bu yana Ar-Ge merkezimizde özellikle yakından değerlendiriliyor. Ar-Ge projelerimizi belirlerken, ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik süzgecinden geçiriyor; çevre dostu, sürdürülebilir projelere öncelik veriyoruz. Yatırımlarımızı inovasyon ve sürdürülebilirlik doğrultusunda kurguluyor; verimliliği artırma, maliyetleri düşürme ve mevcut teknolojimizin yükseltilmesi üzerine planlarımızı hayata geçiriyoruz.
Ar-Ge Merkezimiz altında bir Ham Madde Platformumuz bulunuyor. Yeni ham madde araştırmalarımızı; yeni elyaf/iplik ve kimyasal testlerimizi bu platform bünyesinde yapıyoruz. Ham madde araştırmalarımızın büyük çoğunluğu ise recycle, biyobozunur, üretim esnasında kaynakları daha az tüketen veya doğaya daha saygılı, aynı zamanda sosyal sürdürülebilirliği de içine alan ürünlere yoğunlaşıyor.
Bu çalışmalarımız sayesinde sürdürülebilirlik stratejimize katkı sağlayan önemli projeleri hayata geçirdik. Örneğin, döngüsel ekonomiye katkı sağlayan ‘Yün İplik Üretim Hattı Teleflerinden Geri Dönüştürülmüş İplik ve Kumaşların Geliştirilmesi’ başlıklı TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı (1501) destekli projemiz tamamlandı. Yün telefleri ülkemizde genellikle battaniye gibi kalın ipliklerin kullanıldığı alanlarda değerlendiriliyor. Biz bu projeyle, iplik ve kumaş üretim hatlarımızda ortaya çıkan teleflerden ince numaralarda katma değeri yüksek ve Yünsa’nın da üretim yolculuğunda kullanılabilecek iplik ve kumaşlar ürettik. Karbon ayak izi düşürülen geri kazanılmış yünler 360 RCS adıyla pazara yeni bir koleksiyon olarak sunuldu.
Bu çalışmalara ek olarak, işletme içerisinde enerji tüketimi yüksek ve tasarruf potansiyeli olan bölgelerde enerji tasarruf projeleri de hayata geçiriyoruz.
Yünlü kumaşlar ile inovasyonu buluşturan ürün alternatifleriniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Ana işimiz olan yünlü kumaş ile çeşitli inovatif uygulamaları bir araya getiren birçok farklı ürün alternatifimiz mevcut. Örneğin BioGreen adını verdiğimiz kumaşlarımız, petrol türevi kimyasallar yerine yabani bitki tohumlarından elde edilen yağ bazlı doğal bir yumuşatıcı ile işlem görüyor. Muadillerine göre sekiz kat daha düşük karbon ayak izine sahip olan bu ürünümüz, doğada biyolojik olarak yüksek oranda çözünebiliyor.
Deniz yosunu içerikli biyobozunur bir elyaf olan Seacell kumaşlarımız antioksidan, vitamin, mineral, amino asitlerle cildi besliyor ve yumuşaklık sağlayan yapısıyla öne çıkıyor. Avokado içerikli AvoCare kumaşımız da yine doğal yumuşaklık sağlayan ve cilde bakım yapan bir ürünümüz.
Diğer inovatif kumaşlarımız arasında; kapok bitki tohumundan elde edilen, çevre dostu, hipoalerjenik ve hızlı kuruyan kapoklu kumaşlar; yünün işlemler esnasında kaybettiği doğal yün yağının ürüne geri verilmesiyle cildi nemlendirme ve yumuşatma özelliği olan Woolwax, yenilenebilir ağaç kaynaklarından üretilen ve şeffaf tedarik zinciri ile eko etiketine sahip EcoVero’yu sayabiliriz.
Polyestere en yakın mekanik özelliklere sahip, polyesterin doğada kolay bozunabilir alternatifi olarak nitelendirdiğimiz PLA elyafını kullanarak geliştirdiğimiz Yün/PLA karışımlı kumaşlarımız doğada biyolojik olarak %100 oranında parçalanabiliyor.
Son olarak, iplik üretim hattı teleflerimizi kullanarak özel olarak tasarladığımız, ısı ve ses yalıtımı sağlayan akustik keçe ürünümüz de, beyaz eşya ve otomotiv sektörlerinde ses ve ısı yalıtım malzemesi olarak kullanıma uygun sürdürülebilir bir ürün alternatifi olarak öne çıkıyor.